Zulmü anlatmada kelimeler kifayetsiz

ANKARA Milliyet – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’deki Kur’an-ı Kerim’i Güzel Okuma Yarışması Final Programı’na katıldı. Erdoğan, Taha Suresi’nin 25 ve 28. ayetleri ile Yusuf Suresi’nin 101. ayetini okuyarak başladığı konuşmasında şunları söyledi:

SÖMÜRÜ ÇARKI İŞLİYOR: Küresel emperyalist güçlerin İslam dünyası üzerinde oynadığı oyunların yaşadığımız bu sıkıntılarda önemli payı vardır. İslam ülkelerinin sahip olduğu altının, petrolün, madenin ve diğer yer altı-yer üstü kaynaklarının rantını o zenginliklerin asıl sahipleri değil eski sömürgeci güçler yemektedir. Afrika’dan Asya’ya pek çok bölgeye baktığımızda bu sömürü çarkının nasıl kurulduğunu ve nasıl işletildiğini rahatça görebiliyoruz.

GAZZE’DE SOYKIRIM YAPILIYOR: Suriye 13 yıldır kaos ve kargaşadan çıkamadı. Libya’da, Yemen’de hâlâ huzur ortamı tesis edilemedi. Sudan’da milyonlarca insan yerini, yurdunu terk etmek zorunda kaldı. Filistin’deki işgal, zulüm ve katliam politikaları ise 3 çeyrek asırdır artarak devam ediyor. Gazzeli kardeşlerimizin tam 180 gündür maruz bırakıldıkları zulmü ve soykırımı anlatmaya artık kelimeler dahi kifayetsiz kalıyor.

HATAMIZI KABUL EDECEĞİZ: İslam ve insanlık düşmanlarının tüm bu krizlerdeki paylarını sorgularken kendi hatalarımızı açık yüreklilikle kabul edeceğiz. Kur’an-ı Kerim’in ve sünnet-i seniyyenin rehberliğinden ayrılmanın, dinin umdeleriyle bağların zayıflamasının da karşımızdaki bu vahim tablonun oluşmasında etkili olduğunu biliyoruz. Kur’an’ın emirleriyle aramıza mesafe koydukça bizi biz yapan, bizi hasımlarımıza karşı güçlü kılan hasletlerimizi de kaybetmeye başladık.

‘Kardeşliğimize sahip çıkacağız’

DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKALIM: Nefsimizi ve kendimizi düzeltmeden dış dünyanın düzelmeyeceğinin hepimiz çok iyi farkındayız. Karanlığı eleştirmek kolaydır. Önemli olan bu zifiri karanlığı delecek bir ışık hüzmesi olabilmektir. Bunu da ancak aslımıza, köklerimize, bize asırlardır kılavuzluk eden değerlere dönerek yapabiliriz. Bunun için öncelikle kardeşliğimize sahip çıkacağız.